Lohusalığımı sağlık ve kolaylıkla geride bıraktıktan sonra bana ve bize iyi gelen olmazsa olmazları paylaşmak isterim. Biz olabildiğince doğallığı benimserken bir nebze de modern zamanın nimetlerini hayatımıza dahil eden bir aileyiz. Bizim seçimlerimizin herkes için ideal olmayabileceğini hatırlatmak isteriz. Paylaştıklarımız bir başkasına da yarar ya da ilham olursa pek seviniriz.
Bacak arası yastığı: Hamilelik esnasında karın büyüdükçe vücudun ağırlık merkezi kayar ve bu da kalça, sırt ve pelvis bölgesinde gerilime yol açabilir. Uyurken bacakların arasında bir yastık koymak omurganın nötr pozisyonunu korumaya yardımcı olur. Doğum sonrasında da yatakta uzanarak emzirirken aynı yastık ya bacak arasına ya da sırtı destekleyecek şekilde arkaya konabilir.
Bunun için herhangi bir yastık da kullanılabilir elbette ama bu amaçla üretilenler daha ergonomik ve etkili.
Bel ısıtıcı kemer: Benzer sebeplerle yaşanan bel ağrılarına çok iyi geliyor. Elbette sıcak su torbası ya da kiraz çekirdeği dolgulu yastıklar da aynı görevi görebilir.
Meme ucu kalkanı & kremi: Bu annelerin hayatını kurtaran bir gereç! Ben gümüşün iyileştirici özelliklerini de düşünerek bu madenden yapılmış olanlarından almıştım. Ebemiz kalaydan yapılma olanları verip “gümüş de iyi ama sen yine bunu bir dene” dedi. Gerçekten öyle.
Emzirme esnasında oluşan hasarı gidermek için lanolin denilen, koyun yününden elde edilen yünyağı kremi öneriliyor. Bu kremle birlikte memeden sızan süt de kalkan içinde kalarak emzirme aralarında meme ucunu hızla iyileştiriyor. Meme ucunu belirginleştirdiği için bebeğin memeyi tutmasını da kolaylaştırıyor.
Ben doğum ardından ilk günlerde kalkanları bir süre buzdolabında bekletiyordum, emzirme sonrası tam bir kızgın kumlardan serin sulara atlama etkisi yaşatıyor!
Sling: Hem kundak etkisi yaratıp hem de bebeğin bizimle temas halinde olmasını sağlayan şahane bir ürün. Özellikle ilk haftalarda Coco gündüz uykularını çoğunlukla slingde geçirdi. Biz de bebeğimizin güvenle uykuda olmasının iç rahatlığıyla diğer işlerimizle ilgilenebiliyoruz. Manduca marka kullanıyoruz ve memnunuz.
Yıkanabilir bez: Tek kullanımlık bezler yılda 3.5 milyon tondan fazla atık oluşturuyor ve doğada çözünmeleri en az 500 yıl sürüyor. Bunun yanısıra her ne kadar doğal içerikle üretilmiş de olsalar, içlerinde bebeğin cildine temas eden kimyasallar bulunuyor. Yıkanabilir bezler hem bebek hem doğa dostu. Diğer yandan pratiklik ve hijyen konusunda tek kullanımlık bezler daha avantajlı. Biz melez bir yaklaşım benimsedik. Özellikle geceleri tek kullanımlık bez kullanarak uyku kesintisi yaşamıyoruz. Dışarı çıktığımızda da alt değiştirme telaşına girmemiş oluyoruz. Gün içinde evde olduğumuz zamanlanlarda yıkanabilir bez kullanıyoruz.
Çeşitli sistemler var, biz Avusturya’dan Popolini markasının ürünlerini kullanıyoruz, favorimiz Snap2Fit overpants. Buraya gelince de BabyNEO aldım ama iç yüzeyi tamamen pamuklu olduğu için her çişte değiştirmek gerektiğinden pratik gelmedi. Cover denilen mikropolyester modelinde bebeğimiz de pek rahat etmedi gibi hissettik.
Kiraz çekirdeği dolgulu çorap: Özellikle Germanik kültürden olan insanların kullandığı çok eskilerden bir yöntem. Kiraz çekirdekleri, bir süre fırına atıp çıkarınca sıcaklığı uzun süre muhafaza ediyorlar. Dolayısıyla kiraz çekirdeği dolgulu kemer ya da çorap gazı olan bebekler için oldukça rahatlatıcı olabiliyor.
Tuz lambası: Gece emzirmeleri ya da bebeği kontrol etme esnasında sıcak renkli ve loş bir ışık kullanıldığında uykuya yeniden dalmak kolaylaşır. Bunun için biz önce yalancı mum kullandık ama sonra gerçek mum alevi etkisi yaratması için eklenmiş olan titreşme özelliği sinir bozucu geldi :) böylece tuz lambasına döndük. Bu lambaların ayrıca havayı temizlemek ve stresi azaltmak gibi etkileri olduğuna inanılıyor.
Emzirme yastığı: En işimi kolaylaştıran ürünlerden biri bu. Özellikle emzirme esnasında uyuyakaldığı zamanlarda hem elim kolum serbest kalıyor hem de bebeğim konforlu bir zeminde ve göğsüme yakın uykusuna devam edebiliyor. Bruno ya da annem de emzirmeseler de Naira’yı kucaklarına yatırdıkları zaman kullanıyorlar.
Moonboon’un karabuğday kabuğu dolgulu, %100 pamuk kılıflı yastığı en sevdiğimiz. Türkiye’ye geldiğimde elyaf dolgu dışında bulamadığım için Musliniko marka almıştım, buradayken de onu kullanıyoruz.
Pilli tırnak törpüsü: Önce tırnak makası ile işi götürdüm ancak bir seferinde derinden kesince bebeğim ilk kez gözünden yaş gelerek ağladı. Yeni anne olarak kalbim buna dayanmadı ve anında bu törpülerden sipariş ettim, katiyen canını yakmıyor. Biz amazon.de üzerinden yüksek puanlı olduğu için bu modeli sipariş ettik, farklı ülkelerden emsalini bulabilirsin.
Pilates topu: Günde birkaç kez pilates topu üzerinde oturmak bel ağrılarımı epey rahatlattı. Ayrıca slinge koyduktan sonra top üzerinde yaylanmak Naira Coco için adeta bir rahim deneyimi oluyor :)
Lohusa korsesi ve külodu: Doğum sonrası rahmin küçülmesi, eski halini ve pozisyonunu alması zaman alıyor. Rahmin içindeki yaranın tamamen iyileşmesi ve kanamanın durması da ortalama sekiz hafta sürüyor. Ebe gözetiminde korse giymek bu dönemde bedeni destekliyor. Eskiden de lohusalar uzun bir kumaş kullanarak özel bir teknikle bağlanırlardı. Belki sen, etrafında sana bunu uygulayacak birine sahip olacak kadar şanslısındır.
Yağlar ve Çaylar: Bizim elimizden düşmeyen ürünler Bahnhof Apotheke adlı bir Alman markasından. Reçeteleri “kitaplar” kısmında önereceğim bir ebe tarafından hazırlanmış. Yıllar boyunca süren arayış sonunda bu eczanenin en kaliteli bitkileri yetiştirdiğine ve tedarik ettiğine ikna olarak işbirliğine başlamışlar. Bu hafta Instagram hesabım üzerinden en sevdiğimiz iki yağ karışımını çekilişle hediye edeceğim, takiple kal!
Alternatif olarak ürün içeriklerine bakarak bir otacıya hazırlatabilirsin. Örneğin hamile çayı ve bebeğin sindirimini kolaylaştıran yağ bizim favorilerimiz. Bruno kitaptaki yönlendirmelerle kendi seçtiği bitkilerden çatlak önleyici bir karışım hazırlatmıştı, güvendiğimiz bir otacıya hazırlattık.
Uyku Tulumu (Torbası yazan da gördüm): Bu kundak ve tulum arası kıyafete biz de bebeğimiz de bayılıyoruz! Hem kundak hissi verirken hem de biraz hareket alanı bırakması ve kollarının serbest kalması en sevdiğimiz özellikleri. Ayrıca battaniye örttüğümüzde Coco bazen suratını kapatacak şekilde çekebiliyor, bu riski de önlemiş oluyoruz.
Plasenta: Bu satın alınacak bir ürün değil, bizzat kendi yapımımız mucize organ. Bedenimizin hiç yoktan bir böbrek üretip, ihtiyacı sonlandığında da yok ettiğini hayal edelim, resmen delilik! İşte plesanta tam böyle. Bir başka insanı besleyecek kadar zengin, yoğun ve bereketli. Doğumla birlikte tıbbi atık olarak görülmesi bizi üzer. Ebemiz ve gelenekselci arkadaşlarımızla konuşarak plasenta ile yapılabilecek her şeyi yaptık.
Parçalarını her elemente ithafen sunduk, kordonu kurutup asa yaptık, zarını ayırıp mini davullar yaptık. Ve asıl.. Kurutup öğüttükten sonra kapsüllere koyduk. Faydası saymakla bitmiyor, küçük bir araştırmayla görülebilir. Örneğin, bebek soğuk algınlığı geçirdiğinde, emziren annenin bir kapsül alması yeterli olabiliyor. Senin de bu kutsal organı bir atık olarak görmemeni ve doğuma girerken sorumluları bilgilendirerek plasentanı almanı kalpten dilerim.
Kitaplar:
Consultation with a midwife: Sensitive, natural guidance through pregnancy, childbirth, childbed and breast-feeding, Ingeborg Stadelmann (10/10)
Ina May’in Doğuma Hazırlık Rehberi, Ina May Gaskin (7/10)
Placenta the Forgotten Chakra, Robin Lim (7/10)
Filmler:
Dikkat Bebek Var! - What to Expect When You're Expecting
Orgasmic Birth
Coco
Süt sağma aleti, banyo küveti, müslin kumaşlar gibi bariz gelen ürünleri yazmadım. Listede emzik yok çünkü henüz kullanmadık ama doğal kauçuk olanlar önerildi.
Sana iyi gelenler neler? Yorumlara bekleriz, belki bir yazıda da sizden gelenleri derleriz ❤️
Comments